Yeme / İçme

Beslenme Alışkanlıkları ve Bunu Etkileyen Dış Faktörler

Yazar : Senanur Soyunen

Hayvanların ve diğer canlıların aksine, yemek yemek insan vücudunun yaşamsal faaliyetlerinin sürekliliği için bir mecburiyet olmasıyla birlikte insan ruhu için bir keyiftir.  Ayrıca aktivite süresiyle bağlantılı olarak yemek yeme hızımız bulunduğunuz ortamla yakından ilişkilidir. Örnek verecek olursak,  fast food restoranlarını tercih eden tüketiciler, genellikle vakit sınırlamasından veya modern dünyanın telaşesi nedeniyle yemeklerini kısa bir zaman diliminde yemek isterler. Buna destek olarak  yapılan incelemeler sonucunda  fast food zincirlerinde çalınan şarkıların  daha hızlı ve  tempolu şarkılar olduğu da görülür. Çünkü yemek yeme hızımız bulunduğumuz ortamda çalan müzikle de korelasyon içindedir. Yapılan araştırmalara  göre Kanada McGill Üniversitesinden bilim insanları, beslenme ve uyku gibi zorunlu gündelik davranışları güçlendiren veya diğer yaşamsal etkinliklerin motivasyonunda önemli rol oynayan dopamin hormonunun müzik dinlemek, film izlemek gibi yaşamsal olarak  zorunlu olmayan soyut bir haz ile olan ilişkisini araştırdılar. 217 gönüllünün katıldığı araştırmanın sonuçları “Nature Neuroscience” dergisinde yayımlandı ve katılımcıların sevdikleri müziği dinlediklerinde vücutlarındaki dopamin seviyesinin yüzde 9 oranında arttığı tespit edildi. Sevmedikleri müziği dinlediklerinde ise dopamin seviyesinin azaldığı görüldü.  Ayrıca ufak bir dipnot verecek olursak : Beynimizin haz bölgesinde salgılanan dopamin hormonu sevdiğimiz bir yemeği yediğimizde de salgılanmaktadır.

Vücuttaki dopamin seviyesi hem yemek hem müzikle bağlantılı olduğuna göre restoranlarda ve diğer yemek alanlarında yemek yerken dinlediğimiz müziğin beynimizdeki etkisi yadsınamaz. Restoranlarda çalınan müzik tüketicinin hızlı veya yavaş yemesini ve bunun sonucu olarak öğün tüketimine harcanan zamanı ve hatta içtiğimiz alkol miktarını bile etkileyebilir. 2008 senesinde Fransa’da yapılan bir araştırmada George Prochnik, 72 desibel müzik çalındığında ortamda bulunan tüketicileri yaklaşık 15 dakikada 2,6 bardak içki içtiğini, ancak bu rakamlar, ses seviyesi 88 desibele çıktığında, yaklaşık 11,5 dakikada 3,5 bardak içmeye yükseldiği görüldü.  Yapılan bu araştırma ortamda çalan müziğin ve müziğin ses seviyesinin yeme ve içme ile yakın ilişki olduğu iddialarını pekiştirdi. Fairfield Üniversitesinde yapılan bir başka  araştırmada ise insanların daha tempolu ve daha yüksek sesle çalınan müzikle birlikte daha hızlı çiğnediklerini göstermiştir. Hızlı gıda alımına bağlı olarak ise doyma hissinin gecikmesi; obezite gibi fazla yiyecek tüketimine bağlı yüksek kilonun tetikleyicisi olabilir. Peki, bundan kaçınmak için neler yapabiliriz? Gün içerisinde vücudun ihtiyacı kadar su içmeli ve yemeklerİ yavaş yemeliyiz. Aldığımız her bir lokmayı iyice çiğneyip yemek sırasında olan farkındalığımızı arttırmalıyız. Yüksek yağ içeriği olan yiyecekler yerine meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeli, dışarda tercih edilecek öğünler için de kızartma gibi yöntemler yerine buharda pişmiş yiyecekler önceliğimiz olmalıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

8 Yorumlar

  1. Makale beni yemek ile müzik arasındaki bağlantı üzerine düşünmeye sevk etti.Daha önce bu ilişkiye dikkat etmemiş olmama şaşırdım.Bi sonraki makalenizi ilgiyle bekliyor olacağım, sevgiler

    1. Nur hanım teşekkür ederiz. Sevgiler 🙂

      1. Deniz Acuner says:

        Sevgili Sena, yazım dilin ne kadar güzel. Makaleni kanıta dayalı yazman da daha ikna edici olmuş. Konuya dikkatimizi çektin. Tebrik ediyorum.

  2. Seyfi Ali DOĞAN says:

    Tebrik eder.başarılarınızın devamını dilerim.Saygılarımla

  3. Seyfi Ali DOĞAN says:

    Muhteşem.

  4. Bahar Ayakta says:

    Bir çok insan bunların ne yazık ki farkında değil. Genç neslin, bu çalışmalar sayesinde, bilinçli tüketici ve insan olmak için yol almakta olması sevindirici. Tebrik ederim.

  5. Farkındalık yaratmak için çok güzel bir çalışma. Sözünü ettiğiniz çalışmalar da eski yemek kültürümüzün yemeği sakin ve huzurlu bir ortamda yemenin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

  6. Sözünü ettiğiniz çalışmalar eski yemek kültürümüzün yemeği sakin ve huzurlu bir ortamda yemenin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.